İçeriğe atla

Gümrük Hukuku / Antidamping Tedbirleri

Türkiye Gümrük Mevzuatı

Türkiye, sık sık değiştiği için en deneyimli gümrük hukuku ve vergi danışmanlarına bile meydan okuyan oldukça karmaşık bir gümrük ve vergi mevzuatına sahiptir. Devlet sürekli olarak yeni ürünler için yeni mevzuatlar ve görevler getirdiğinden, yabancı bir ihracatçı için yasal çerçevede yapılan son değişiklikleri takip etmek neredeyse imkansız olacaktır. Tecrübesiz bir ihracatçı ve/veya ithalatçı, kolaylıkla dosyalama hatası yapabilir ve ürünler için gümrük limanında idari para cezası veya ek vergi ödemek zorunda kalabilir.

Ticari Politika Tedbirleri ve Dampingle Mücadele

Konuyu daha da karmaşık hale getirmek için, Türkiye, DTÖ üyesi olarak, anti-damping önlemleri de dahil olmak üzere birçok farklı ticari politika önlemine sahiptir. Politika önlemleri, ihracatçıların Türkiye'ye ihraç ettikleri ürünler için daha da fazla ek vergi ödemelerini gerektirebilir ve bu da nakliye maliyetlerini önemli ölçüde etkileyebilir.

Türkiye'de Damping ve Dampingle Mücadele Önlemleri

Bir DTÖ üyesi olarak Türkiye, yerel ve iç pazarları ve üreticileri korumak için anti-damping önlemleri gibi ticari politika savunma önlemleri alabilir. Amaç, yabancı bir aktörün belirli bir malı Türkiye'ye çok düşük bir fiyata (yani yerel üretim maliyetlerinin altında) ihraç etmesini engellemek ve yerel pazarları ve üretimi bozmak. Bu, çeşitli şekillerde yapılabilir, ancak en çok kullanılanı, anti-damping önlemleri şeklinde ek vergi vergileri getirmektir.

Anti-damping önlem ve prosedürleri, Türkiye'de İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine Dair Kanun, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname ve İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine Dair Yönetmelik olmak üzere birçok farklı mevzuata tabidir. Mevzuat, uygulama prosedürleri ve gözden geçirme gereklilikleri de dahil olmak üzere damping önlemlerine ilişkin prosedürler ve kurallara ilişkin kapsamlı bir hükümler dizisi sunmaktadır. Kesin bir damping önlemi uygulamaya konulduktan sonra, ara inceleme soruşturması başlatılmadığı ve Bakanlık tarafından söz konusu önlem iptal edilmediği sürece, beş yıllık bir süre için geçerli olacaktır.